KAPİDER Derneği Sitesine Hoşgeldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SÜREĞEN HASTALIKLAR (KALP HASTALIKLARI)

Aşağa gitmek

SÜREĞEN HASTALIKLAR (KALP HASTALIKLARI) Empty SÜREĞEN HASTALIKLAR (KALP HASTALIKLARI)

Mesaj  mustafaesenduran Cuma Mayıs 23, 2008 2:37 pm

SÜREĞEN HASTALIKLAR - Kalp Hastalıkları
Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın resmi internet sitesinden aldığım bilgilerdir. Bir kişinin kalp hastalığının süreğen olması durumunda o kişinin özürlü sayılabileceği ayrıca belirtilmektedir.
Süreğen hastalıklar doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle oluşan, bireyin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren ve hastalığı nedeniyle eğitim, mesleki ve sosyal uyumun olumsuz etkilendiği durumlardır.
Süreğen hastalıklar başlığı çok geniş bir grup hastalığı kapsamakla birlikte bu kitapçıkta sadece toplumumuzda sık karşılaşılan bir grup hastalığa yer verilebilmiştir.
Bu kitapçık, süreğen hastalığı olan bireyler ve ailelerine bilgi verilmesi, rehber olması amacıyla oluşturulmuştur. Dileğimiz; herşeyden önce sağlığın korunması, hastalıkların önlenmesi veya hastalık oluşmuşsa ideal şekilde tedavi edilebilmesidir.
Bu amaç doğrultusunda hazırladığımız bu kitapçıkta yer alan bilgilerin okuyuculara ışık tutacağını ve onların doğru şekilde yönlendireceği düşüncesindeyiz.
SÜREĞEN KALP HASTALIKLARI
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN KALP HASTALIKLARI
Çocuklarda görülen kalp hastalıkları doğuştan veya sonradan kazanılmış olabilir. Doğuştan kalp hastalıklarının bir kısmı kalbin gelişimi esnasında oluşan yapısal bozukluklardan kaynaklanır. Bu bozukluklar kalbin odacıkları arasındaki küçük bir delik şeklinde olabileceği gibi, kalbin bir ya da daha fazla odacığının veya kapakçığın olmaması gibi daha büyük yapısal bozukluklar da olabilir. Çocuklarda görülen kalp hastalıklarının bir kısmı ise kalbin ritmindeki bozukluklardan köken alır.
Doğuştan kalp hastalıkları arasında “patent ductus arteriosis”, “atrial septal defekt” ve “ventriküler septal defekt” sayılabilir. Çocukluk çağında görülen kazanılmış kalp hastalıklarına ise Kawasaki hastalığı, romatizmal ateş ve enfektif endokardit örnek verilebilir. Son yıllarda doğuştan kalp hastalığı olan çocukların tedavisinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Tanı ve cerrahi tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde doğuştan kalp hastalığı olan bu çocuklar aktif bir yaşam sürebilmektedirler.
Çocuklarda Kalp Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Ciddi kalp hastalıkları genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç ay içinde belirtilere neden olur. Bazı bebeklerde doğumdan hemen sonra morarma veya düşük kan basıncı görülebilir. Bazı çocuklarda ise solunum sıkıntısı, beslenme güçlükleri veya kilo alamama görülür. Küçük bozukluklar bir belirtiye neden olmayabilir. Çocuklarda saptanan üfürümlerin bir kısmı kalpteki bozukluklara bağlı olabilir.
Tedavi ve Öneriler
Düzenli tıbbi muayene bütün çocuklarda olduğu gibi doğuştan kalp hastalığı olanlarda da önemlidir. Bu çocuklar birçok çocukluk çağı hastalıklarını normal çocuklar gibi geçirirler. Aşıları da diğer çocuklara önerilen zamanlarda ve dozlarda yapılır. Ancak ek aşılar önerilebilir.
Düzenli olarak doktor kontrolü gerektiğini unutmayın. Bu kontroller çocuğunuzun gösterdiği gelişmeyi takip etmek için de gereklidir.
Doğuştan kalp hastalığı olan birçok çocuk aktif bir yaşam sürebilir. Çocuğun yapmaktan hoşlanacağı ve kalp sağlığı için gerekli olan egzersizler konusunda uzman kişilerden öneriler alınmalıdır. Bazı özel durumlarda ise çocuğun bazı ağır aktivitelerden kaçınması önerilebilir.
Yetişkinlerde görülen Kalp Hastalıkları
Kalp-damar hastalıklarının temel bileşenleri olan kalp hastalıkları ve felç, gelişmiş ülkelerde ölümlerin ve özürlülüğün en sık görülen sebepleridir. Bu hastalıklar sadece hastaları değil aileleri ve tüm toplumu etkilemektedir. Toplumun bilinçlendirilmesi ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler, bu hastalıkların neden olduğu özürlülüğü azaltmada önemlidir.
Kan kolesterolü ve kan basıncı yüksekliği kalp-damar hastalıkları için en önemli risk faktörleridir. Bu nedenle kan basıncınızı düzenli olarak kontrol ettiriniz.
Kan kolesterol düzeyinde %10’ luk bir azalma, kalp damarlarında hastalık riskini %35 azaltabilir. Bazı koruyucu ilaçlar başlanabilir.
Kalp hastalıkları için diğer önemli risk faktörleri ise; şeker hastalığı, sigara kullanımı, fiziksel aktivite eksikliği, yanlış beslenme alışkanlıklarını ve şişmanlıktır.
Ailenizden birine veya size kalp hastalığı ve felç riskini azaltmak için yaşam tarzınız ile ilgili değişiklikler önerildiğinde, bunları uygulamakta zorlanabilirsiniz, ancak yapmanız gerektiğini unutmayınız.
Kalp hastalığı riskini azaltmak için neler yapabilirsiniz?
Dengeli ve düzenli beslenin.Gerekirse bir beslenme uzmanından bu konuda öneriler alın.
Aşırı tuz ve yağ tüketmekten kaçının
Sigarayı bırakın
Aşırı kilolu iseniz kilo verin
Fiziksel aktivite düzeyinizi artırın, ancak aktivitelerinizi ve egzersizlerinizi rasgele değil sizin özelliklerinize uygun planlanması gerektiğini unutmayın.
Kan kolesterol düzeyinize dikkat edin
Doktorunuz kalp hastalığınız için ve bu hastalığa bağlı olarak gelişebilecek problemleri azaltmak için size ilaç tedavisi önerebilir.
Doktorunuza ilaçlarınız hakkında soru sormaktan çekinmeyin:
İlacınızı ne zaman, nasıl ne kadar süre ile kullanacaksınız ? İlaçla beraber beslenmenizde dikkat etmeniz gereken noktalar var mı? İlacın olası yan etkileri nelerdir? Mutlaka öğrenin.
Ailenizden biri kalp hastalığı geçirmiş ise neler yapabilirsiniz?
İlaçlarını kullanmasına ve tedavisine yardımcı olabilirsiniz.
Yaşam tarzında yapması gereken değişiklikler için destek olun.
Değişiklikleri yavaş yavaş yapın.
Tedavi için uzman kişilerce önerilen egzersizleri birlikte yapın.
Sigarayı bırakması için ona destek olun. Siz de sigara içiyorsanız bırakın.
Kalp krizinin belirtilerini öğrenin. Kalp krizi bazen aniden gelişir, ancak genellikle hafif ağrı ve rahatsızlık ile yavaş başlangıç gösterir. Başlıca belirtileri göğüs ağrısı, vücudun üst kısmında diğer bölümlerde rahatsızlık, nefes darlığı, soğuk terleme, bulantıdır.
HİPERTANSİYON (YÜKSEK TANSİYON)
Kan dolaşımının sağlanması için bir basınç gereklidir. Bu basıncın normalden fazla olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) denir. Kan basıncı ölçülürken 2 kan basıncı değerine bakılır:
Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı)
Küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı)
Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı, büyük tansiyon, kalbin gevşemesi esnasında ölçülen kan basıncı ise küçük tansiyondur. Hem büyük tansiyon hem de küçük tansiyonun normalden fazla olması hipertansiyon'dur. Hipertansiyon tanısı için büyük ve küçük tansiyondan birisinin normalden yüksek olması yeterlidir. Genel olarak, sistolik kan basıncının (büyük tansiyon) 14 cm Hg diyastolik kan basıncının (küçük tansiyon) 9 cm Hg'dan yüksek olması hipertansiyon olarak kabul edilir.
Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir?
Hipertansiyonun başlıca belirtileri; baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk, burun kanaması, yol yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uyurken uykudan kalkıp idrar yapma ve bacaklarda şişliktir. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda, çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma olabilir. Bu belirtilerin hiçbirisi hipertansiyona özgü değildir, başka hastalıklarda da izlenebilir.
Tansiyon yüksekliği olan birçok insan bunun farkında olmayabilir. Tansiyon yüksekliğini saptamanın tek yolu kan basıncınızı kontrol ettirmenizdir. Tek bir yüksek değer tansiyon yüksekliği hastalığınız olduğu anlamına gelmez, ancak önemli bir uyarıdır.
Kimler risk altındadır
Ailesinde tansiyon yüksekliği öyküsü olanlar
35 yaş üzerindeki kişiler
aşırı kilolu kişiler
fiziksel olarak aktif olmayanlar
aşırı tuz tüketenler
şeker hastaları
böbrek hastaları
aşırı alkol tüketen kişiler
hamile kadınlar
Öneriler
Tansiyon yüksekliği ömür boyu süren bir hastalıktır, ancak kontrol altına alınabilir.
Tansiyon yüksekliğinin kontrol altına alınması felç, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı riskini azaltmaktadır. Ailenizde veya sizde tansiyon yüksekliği saptanırsa doktorunuz ile en uygun tedaviyi belirleyebilirsiz.
Düzenli olarak kan basıncınızı kontrol ettirin. Daha iyisi kendi kan basıncınızı ölçmeyi öğrenin ve olanağınız varsa bir tansiyon aleti ve steteskop alın. Böylece beyaz önlük hipertansiyonu adı verilen hastaların beyaz önlüklü bir kişi görünce tansiyonlarının yükselmesi durumu önlenmiş olacaktır.
Ölçülen kan basıncı değerlerini tarih ve saat yazarak kaydetmeyi alışkanlık haline getirin ve doktora giderken yanınızda götürün.
Beslenmenize dikkat edin.
Yağ ve tuz tüketimini azaltın
Kilo verin
Düzenli ve bilinçli egzersiz yapın. Bu konuda özelleşmiş fizyoterapistlerden size uygun egzersiz programını öğrenin ve uygulayın
Sigarayı bırakmanın kalp krizi ve felç riskini azaltacağını unutmayın
Doktorunuz tansiyon yüksekliğiniz için ilaç tedavisi önerdiğinde ilaçlarınızı nasıl kullanmanız gerektiğini öğrenin ve bu konuda soru sormaktan çekinmeyin.
Heyet raporu aldığınızda ilaçlarınız için hiçbir ücret ödemeyeceğinizi unutmayın.

mustafaesenduran

Mesaj Sayısı : 8
Kayıt tarihi : 23/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz